bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      akla nihat genç'in o müthiş cümlesini getiren tespit. (bkz: aydın insan memeden uzak yaşayan insandır) ancak şöyle bir durum var; insan ne kadar entelektüel olursa olsun, şehvet insanın yapıtaşının iki öğesinden biridir. diğeri ise şiddet. bunu ben demiyorum, sigmund freud diyor. ve maalesef haklı. hatta şöyle diyeyim; bilimde, ilimde ya da sanatta erkek öznelli yapılan-üretilen hemen hemen her şey, kadınların ilgisini çekmek içindir. zira insan duygu yönünden tam evrimleşemedi. şimdi burada kadınların neden uzun boylu, geniş omuzlu erkekleri daha çok sevdiğinden girip erkeklerinse dolgun memeli, geniş kalçalı kadınları daha seksi bulduğundan çıkarım ama kapitalizm yüzünden bunun da az çok hükmü değişti. yani, ilkel çağlarda iri ve geniş omuzlu erkek arayan kadının asıl amacı korunma ve neslini daha sağlıklı bir şekilde devam ettirmekken, günümüzde bunun yerini sadece paranın alması, paranın sunduğu konfor ve güvenle alakalıdır.
    2. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ni çağrıştıran başlık... üstteki görüşleri kısmen makul bulsam da kültüre şap muamelesi yapılmasını esefle kınıyorum. konuya gelirsek; bana kalırsa artan kültür seviyesi libidoyu düşürmez. fakat onun kontrol altına alınmasını sağlar. kontrol mekanizmasının olduğu yerde bilinç de vardır, bilincin olduğu yerde ise gerçekleşen etki-tepkiler farkındalık barındırır. ve şüphe yok ki herkes gelişi güzel bir hamle yerine, bile isteye yapılan bir hamleden daha çok haz duyar. kontrolsüzlükten gözü dönmüş bir libidonun gösterdiği artış, bir deneyimle değerlendirilse dahi ortaya manevi değeri yüksek anlar çıkmayacaktır. (ki en iyi ihtimaldeki bu durumdan karşılıklı rıza faktörünü çıkardığınızda ortaya lanet olası bir tecavüz kavramı çıkıyor. herifin libidosu o kadar kontrolsüz ki, sırf aynı dolmuşa bindiği için bir kadına yükseliyor, sonra onu takip edip...) nitelik ve niceliği iyi ayırt etmek lazım. her şey gibi libidonun da fazlası zarardır ve bu yüzden fazlasında da gözümüz olmamalı. zira mühim olan çok olan değil, verimli olan olmalı. bu ders çalışmada da böyle, kitap okumada da böyle, para kazanmada da böyle, ibadet ederken de böyle. en libidolu insanlar genelde kendilerini en az yetiştiren insanlar mıdır? evet. -maslow da bunu kısmen doğruluyor zaten.- fakat bunun böyle olması, en seçkin seçeneğin bu olduğu anlamına gelmez. affedersiniz egzoz borusuna hallenen adamlar var bu ülkede. muhtemelen hayatı boyunca oturup bir kitap dahi okumamıştır. şimdi bu arkadaş senden benden libidolu? bu durumda bizim mi ona imrenmeniz gerek, onun mu bizden feyz alıp insanlaşması hacet? verdiğim örnek çok siyah olmuş olabilir. ancak daha halktan, daha bize yakın, daha gri örnekler de verebilirim. ama şimdi burada hiçbirinizi arkadaşlarınızın önünde rencide etmek istemiyorum hakshkasha başka konu; kültürlü insanların daha iyi seviştiklerini düşünüyorum. iki kelimeyi bir araya getirmeyen ve düşünme hızı cümle kurma hızından bile yavaş olan bir insanın anlık farkındalık, reaksiyon ve değerlendirme hızı da yavaş olacaktır. sevişmek ise gayet işteş bir fiil ve içinde birçok odaklanılması gereken anlık etmen var. fiziksel performanstan ayrıca bir şey söylüyorum. o da illa ki mühim. ancak kendini bile bilmeyen birinin, bir başkasını bilme girişiminin başarılı olacağını düşünmek çok salak bir fikir olarak geliyor kulağıma. futbolda da böyle. fiziksel üstünlükten ziyade, her futbolcu sahada olan bitenin farkında olmalı ve hatta oyunu anlık olarak defalarca kafasında oynamalı. başka türlü olmaz. hee bu kişi spor yapma mantığıyla seks yapacaksa tamam, en azından niyeti o derim. ama derdini anlatacak kadar bile sevişemeyip, sağda solda seviştiğini iddia etmek... daha da kötüsü kendini de buna inandırmak... bak bu çok trajikomik. başlığa tekrardan dönecek olursak; her birimiz lisede illa ki beden dersi için yapılmış o lanet soyunma odasında bulunmuş ve ergen hemcinslerimizin pis muhabbetlerine tanık olmuşuzdur. o anı düşünün, şimdi bugünü düşünün. hayat olarak, zihnen, ruhen çok yol aldınız. ama inanın her şeyiyle hala orada kalanlar var, kimisi için değişen tek şey ne yazık ki sadece yaşları. (çoğu kişinin liseyi baştan okuması gerektiğini düşünüyorum zaman zaman...) vaziyet buyken kendini tanıma yolculuğuna hiç çıkmamış, nefsini rahle-i tedrisattan geçirmemiş, kendini ölçüp tartmamış bir denyoyla; onun tam zıttını yaparak sürekli kendini eğiten, içgüdülerini ve dürtülerini ehlileştiren birisini aynı kefeye koymak hem hata, hem haksızlık. göze çarpan libido farkı da bu yüzden kayda değer bir veri değil. biri şu halde; gorsel bir fiske vursan mayın gibi patlayıp sağa sola libido saçacak. diğeri ise kendini geliştirmenin verdiği parametrelere dayanarak libidosunu bile filtrelenmiş. hani online alışveriş yaparken filtre kullanıyoruz ya, kültürlü adam artık o seviyeye ulaşmış, rafine zevkleri var. içindeki hayvani dürtüyü ne zaman, nasıl, ne şekillerde salacağı konusunda tam donanımlı. diğeri rüzgar esse... haliyle uzaktan bakıldığında biri libido çocuk, libido kız. diğeri libidosundan önce şahsını gördüğünüz eli yüzü düzgün bir insan. libidosu çok olanı arıyorsanız kontrolsüz denyo yarışı kazanır. ama yok hangisi daha nitelikli diyorsanız, cevap açık ara belli. velhasıl; kültürlü libido > kültürsüz libido. kültürlü oldukça libido kalmıyor tezine de elon musk sapığının fantezi dünyasını antitez olarak sunuyorum. not: (#3979201)
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zeki bir insan görevini hakkı ile yerine getirir Ağlamayın
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kültür seviyem gittikçe geriliyor desenize …
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç bir zaman kültürlü insan olamadım hatta kültür seviyem diplerde